Olay, 14 Nisan’da saat 17.00 sıralarında, Çahabey Mahallesi’ndeki Ömür Cebeci Parkı’nda meydana geldi. Kenan Efe Aytekin ve arkadaşı Ö.B.O. arasında henüz belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Ö.B.O. ve Aytekin bıçakla birbirine saldırdı. Ö.B.O. sırtından, Aytekin ise kalbinden bıçakla yaralandı. Çevredekilerin durumu bildirmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Kenan Efe Aytekin diğer arkadaşları tarafından otomobille Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Ö.B.O. ise Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Aytekin kurtarılamadı. Ö.B.O. ise tedavisinin ardından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinden sonra adliyeye sevk edilen Ö.B.O. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Aytekin’in yakınlarına teslim edilen cenazesi Aşağı Narlıdere Mezarlığı’na götürülüp, toprağa verildi. Bu arada olay güvenlik kamerasına yansıdı.
‘OĞLUMUN GÖZLERİNİ ALAN İNŞALLAH BENİ BULUR’
Hayatının baharında yaşamını yitiren Kenan Efe’nin beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine ailesi tarafından kalbi hariç, tüm organlarının bağışlandığı ortaya çıktı. Kenan Efe Aytekin’in organlarının yapılan operasyonla alındığı bildirildi.
Her sabah oğlu Kenan Efe Aytekin’in mezarını ziyaret eden Gülçin Ergier (43), beyin ölümü gerçekleşmesinden sonra çocuğunun organlarını bağışladıklarını söyledi. Oğlunun acısı tazeliğini koruyan Ergier, “Çocuğumun boncuk gözleri vardı. Masmaviydi gözleri. Kornealarını bağışladık. Kime gittiyse şifa olsun. İnşallah nakledilen kişi bir gün beni bulur” dedi.
‘HUKUK OKUMAK İSTİYORDU’
Oğlunun Kenan Efe’nin tişörtlerini koklayarak acısını hafifletmeye çalışan Gülçin Ergier, “Üniversite sınavına hazırlanıyordu. Çok akıllı bir çocuktu. Takdir belgeleri vardı. Okuldaki not ortalaması 98’di. İki ay sonra üniversite sınavına girecekti. Hukuk okuyup, avukat ya da savcı olmak istiyordu” diye konuştu.
‘DİĞERLERİNİN DE YAKALANMASINI İSTİYORUM’
Oğlunun öldürüldüğü gün orada olan herkesin tutuklanması gerektiği belirten Ergier, “Dışarıda ellerini, kollarını sallayarak geziyorlar. Bunu aklım almıyor. Rabbimin, sizlerin dualarına ihtiyacım var. Bana kolaylık versin. Selamet versin. Ciğerim yanıyor. Suçluların bir an önce yakalanmasını istiyorum. Onun tişörtlerine sarılıyorum. Onun elbiselerine sarılıyorum. Onun fotoğraflarına sarılıyorum, dualara sarılıyorum. Ama inanın bir an önce yüreğimdeki ateşe su serpilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
‘MOBESE KAMERALARI İNCELENSİN’
Oğlunun otomobille hastaneye götürülürken gecikme yaşandığını ileri süren Ergier, polis ekiplerinden ve yetkililerden mobese kamerası kayıtlarının incelenmesini istedi. Gülçin Ergirer, “Saat 17.09’da oğlumu otomobile bindiriyorlar. İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülüyor. Olay yeriyle hastanenin arası kısa bir mesafe. Çocuğum arabada dolaştırıldı mı yoksa yetiştirilemedi öğrenmek istiyorum. Hastaneye gittiğimde ölüm haberini aldım” dedi.