Yapay zeka, endüstrileri ve toplumun dokusunu yeniden şekillendirirken politika yapıcılar, bu yeni teknolojiyi nasıl düzenleyecekleri üzerine çalışıyor.
Yapay zekaya getirilmesi istenen düzenleme tartışmalarında, dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinin CEO’ları öne çıkan simalar. Bu isimler, yapay zekanın potansiyel yararları ve riskleri hakkındaki bakış açılarını sıklıkla dillendiriyor.
Araştırmacılar ve aktivistler ise teknoloji devlerinin yapay zeka tartışmasındaki etkisine dair endişeleniyor.
ABD merkezli şirketlerin sektörü domine ettiğine dikkat çeken araştırmacılar ve aktivistler, yapay zeka tartışmalarında dünyanın diğer bölgelerinden, özellikle de Küresel Güney’den temsilin eksikliğini sorguluyorlar.
Bu kişiler ayrıca, kurumsal liderlerin artan etkisinin mahremiyet ihlali ve çalışanların korunması gibi önemli konuları gölgede bırakabileceği konusunda uyarıyorlar.
DW’ye konuşan Cambridge Üniversitesi Minderoo Teknoloji ve Demokrasi Merkezi İcra Direktörü Gina Neff, “Bu şirketlerin, tartışmanın nasıl şekillenmesi gerektiğine dair şartları belirlemeyi çok ustaca başardıklarını görüyoruz” diyor.
Peki yapay zeka tartışmalarında en etkili sesler kimler ve neleri savunuyorlar?
Elon Musk: Kıyamet habercisi
Elon Musk, aralarında xAI adlı yeni bir yapay zeka girişiminin de yer aldığı birçok teknoloji şirketine liderlik ediyor.
Hiçbir kurumsal lider, yapay zekanın ortaya çıkardığı potansiyel varoluşsal riskler konusunda Musk kadar açık sözlü olmadı.
Musk yıllardır yapay zekanın uygarlık üzerindeki potansiyel felaket etkisi konusunda alarm çağrısı yapıyor.
Musk, 2018 yılında yapay zekanın “nükleer silahlardan çok daha tehlikeli” olduğunu ilan etmişti.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile bu ayın başlarında yaptığı görüşmede Musk, yapay zekanın “tarihteki en yıkıcı güç” olabileceği yönündeki uyarılarını yineledi ve düzenleyicilere “hakem” olarak hareket etmeleri çağrısında bulundu.
Musk öte yandan aşırı denetime karşı uyarıda bulunarak Sunak’a hükümetlerin “yapay zekanın olumlu tarafını engelleyen düzenlemelere girmekten” kaçınması gerektiğini söyledi.
Brüksel’deki Access Now dijital haklar grubunda kıdemli politika analisti Daniel Leufer, Musk’ın bu tür varoluşsal riskleri vurgulayarak kullanıcı verilerinin nasıl korunacağı veya yapay zeka sistemlerinin adaletliliğinin nasıl sağlanacağı gibiönemli sorunlardan dikkati başka yöne çekmeye devam ettiğini söylüyor.
DW’ye konuşan Leufer, Musk için “Dikkatleri şu anda uğraştığımız teknolojiden oldukça spekülatif ve çoğu zaman bilim kurgu alanına giren şeylere çeviriyor” ifadesini kullanıyor.
Sam Altman: Düzenleyicilere fısıldayan adam
San Francisco merkezli OpenAI, Kasım 2022’de ChatGPT’yi piyasaya sürerek büyük ölçekli bir üretken yapay zeka sistemini çevrimiçi olarak halka sunan ilk şirket oldu.
Bu dönemde şirketin CEO’su olan Sam Altman, Washington ve Brüksel’deki milletvekilleriyle buluşmak ve yapay zekanın nasıl düzenleneceğini tartışmak için küresel bir tura çıktı.
Bu tur, Altman’ı tartışmanın ön saflarına taşıdı.
Altman, toplantıları sırasında yüksek riskli yapay zeka uygulamalarının “dünyaya ciddi zararlar verebileceği” ve düzenlenmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Aynı zamanda Altman, politika yapıcılara son teknoloji yapay zeka sistemlerinin karmaşıklıkları konusunda rehberlik etmek üzere OpenAI’nin uzmanlığını da sundu.
Cambridge Üniversitesi profesörü Gina Neff, Altman’ın turunu “Bu harika bir kurumsal iletişim yöntemi” diye tanımlıyor ve şöyle devam ediyor:
“Aslında Altman, ‘Rakiplerimize güvenmeyin, kendinize güvenmeyin, bu işi yapmamız için bize güvenin’ diyor.”
Ancak dünyanın geleceğini şekillendiren CEO’lardan biri olan Altman, şirketi OpenAI tarafından kısa bir süre önce kovuldu. Şirketten Cuma akşamı yapılan açıklamada, 38 yaşındaki Altman’ın yönetim kuruluyla iletişiminde her zaman “dürüst” olmadığı belirtilerek “Yönetim kurulunun artık OpenAI’ye liderlik etme becerisine güveni yok” denildi.
Mark Zuckerberg: Sessiz dev
Yapay zeka teknolojisi geliştirme konusunda bir diğer lider şirket olan Meta’ya bakıldığında, şirketin CEO Mark Zuckerberg tartışmada oldukça sessiz kaldığı görülüyor.
Eylül ayında ABD’li Kongre üyelerine yaptığı konuşmada Zuckerberg, “bu yeni teknolojinin potansiyel risklerini en aza indirmek ve aynı zamanda potansiyel faydalarını en üst düzeye çıkarmak için” politika yapıcılar, akademisyenler, sivil toplum ve endüstri arasında işbirliğini savunmuştu.
Bunun dışında Zuckerberg, yapay zeka düzenleme tartışmasını büyük ölçüde şimdilerde Meta’nın Küresel İşler Başkanı olan eski İngiliz siyasetçi Nick Clegg gibi yardımcılarına devretmiş görünüyor.
Birleşik Krallık’ta yakın zamanda gerçekleşen yapay zeka zirvesinin oturum aralarında Clegg, yapay zekanın varoluşsal risklerine dair korkuları küçümsemişti.
Bu korkuların yerine Clegg, yapay zekanın gelecek yıl İngiltere ve ABD’de yapılacak seçimlere müdahale etmek için kullanılmasının daha acil tehdit ortaya çıkardığını vurgulamıştı.
Ayrıca Clegg, yapay zeka tarafından oluşturulan içeriğin çevrimiçi olarak tespit edilmesi gibisorunlara kısa vadeli çözümler bulunmasını da savunmuştu.
Dario Amodei: Sokaktaki yeni çocuk
Yapay zeka düzenlemeleri tartışmasında bir de Anthropic şirketi yer alıyor.
2021 yılında OpenAI’nin eski üyeleri tarafından kurulan güvenlik odaklı yapay zeka şirketi, teknoloji devi Amazon’dan potansiyel 4 milyar dolarlık bir yatırım da dahil olmak üzere hızla önemli yatırımlar aldı.
Firmanın yeni kurulmasına rağmen, şirketin CEO’su Dario Amodei şimdiden yapay zekada düzenleme tartışmalarında yerini aldı.
Yakın zamanda Bletchley Park’ta gerçekleşen Yapay Zeka Güvenliği zirvesinde yasa yapıcılara hitaben yaptığı konuşmada Amodei, mevcut yapay zeka sistemlerinin oluşturduğu tehlikelerin nispeten sınırlı olmasına rağmen bu tehlikelerin “yakın gelecekte bilinmeyen bir noktada muhtemelen çok ciddi hale geleceği” konusunda uyardı. Amodei’nin açıklamaları şirket tarafından yayınlanan bir metinde yer aldı.
Amodei, yaklaşmakta olan bu tehditleri ele almak için yasa yapıcılara firması tarafından geliştirilen bir metodoloji sundu.
Bu metodoloji, yapay zeka sistemlerini, kullanıcıların güvenliğine yönelik teşkil ettikleri potansiyel risklere göre kategorize ediyor.
Amodei, benzer bir metodolojinin, yapay zeka düzenlemesinin taslağının nasıl hazırlanacağı konusunda bir “prototip” görevi görebileceğini ekledi.
Ancak Access Now’da dijital haklar savunucusu olan Daniel Leufer, politika oluşturma konusunda Anthropic gibi kurumlara çok güvenilmemesi konusunda uyarıda bulunuyor.
Tartışmaya katkıları gerekli ve faydalı olsa da politika yapıcıların bağımsızlıklarını korumaları gerektiğini vurgulayan Leufer, “Politikayı dikte edenler kesinlikle onlar olmamalı” diyor.
Leufer, “Gündemi onların belirlemesine izin verme konusunda çok dikkatli olmalıyız” diye ekliyor.
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?